Ankilozan Spondilit Nedir?
Ankilozan spondilit (AS), halk arasında “omurga romatizması” veya “bel romatizması” olarak da bilinen, kronik iltihaplı bir romatizmal hastalıktır. Temel olarak omurgayı ve omurga ile leğen kemiği arasındaki sakroiliak eklemleri etkiler. Bu iltihaplanma zamanla omurga kemiklerinin (omurların) birbirine kaynamasına yol açabilir, bu da omurganın esnekliğini kaybetmesine ve hareket kısıtlılığına neden olur.
Belirtileri Nelerdir?
Ankilozan spondilitin erken belirtileri genellikle bel ve kalça bölgesinde hissedilen ağrı ve sertliktir. Bu ağrı ve sertlik, özellikle sabahları ve uzun süreli hareketsizlik sonrası daha belirgin olabilir ve en az 30 dakika süren sabah tutukluğu önemli bir bulgudur. Hastalık ilerledikçe, omuz, kalça ve diz eklemleri gibi diğer büyük eklemlerde de ağrı ve sertlik görülebilir.
- Bel ve kalça ağrısı ve sertliği
- Sabah tutukluğu
- Boyun ağrısı
- Genel yorgunluk ve halsizlik
- Gözde kızarıklık, ağrı ve bulanık görme (üveit)
- Nefes darlığı (göğüs kafesi tutulumu nedeniyle)
- İştahsızlık, ateş, kilo kaybı ve anemi
Nedenleri Nelerdir?
Ankilozan spondilitin kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak, genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle HLA-B27 adı verilen bir genin varlığı, hastalığın gelişme riskini artırır. Bununla birlikte, bu geni taşıyan herkes ankilozan spondilit geliştirmez; çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi anormallikleri de hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabilir.
Tanı Nasıl Konulur?
Ankilozan spondilit tanısı, hastanın şikayetlerinin detaylı değerlendirilmesi, fiziksel muayene, görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar testleri ile konulur. Fiziksel muayenede eklem hareket açıklığı kontrol edilir. Görüntüleme yöntemleri arasında röntgen, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) bulunur; bu testler omurga ve pelvis bölgesindeki değişiklikleri tespit etmeye yardımcı olur. Kan testleri ile vücuttaki iltihaplanma derecesi (ESR, CRP) ve HLA-B27 geninin varlığı araştırılır.
Tedavisi Var mıdır?
Ankilozan spondilitin kesin bir tedavisi yoktur, ancak belirtileri kontrol altına almak ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak mümkündür. Tedavinin temel amaçları ağrıyı azaltmak, omurga hareketliliğini korumak ve yaşam kalitesini artırmaktır.
- İlaç Tedavisi: Ağrı kesiciler, iltihap önleyici ilaçlar (NSAİİ'ler) ve biyolojik ilaçlar (anti-TNF tedavileri) kullanılabilir.
- Fizik Tedavi ve Egzersiz: Düzenli egzersiz, omurga esnekliğini ve kas gücünü artırmak için hayati öneme sahiptir. Germe, kuvvetlendirme ve solunum egzersizleri önerilir.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve duruş bozukluklarını önlemeye yönelik önlemler önemlidir.
- Cerrahi: İleri vakalarda, özellikle kalça eklemi tutulumu veya ciddi omurga deformitelerinde cerrahi müdahale gerekebilir.