Laiklik Nedir?
Laiklik, genel anlamda din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması esasına dayanan siyasi ve hukuki bir ilkedir. Bu ilke, dini inançların devlet yönetiminde ve siyasette rol oynamamasını, devletin resmi bir dininin bulunmamasını ve tüm vatandaşlara din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin eşit davranılmasını öngörür.
Laikliğin Temel İlkeleri
- Din ve Devlet İşlerinin Ayrılığı: Laikliğin en temel unsuru, devletin dini kurallara göre yönetilmemesi ve yasaların akla ve bilime dayandırılmasıdır. Bu, dinin siyaset aracı olarak kullanılmasını engeller ve devletin dini konularda tarafsız kalmasını sağlar.
- Vicdan ve İbadet Özgürlüğü: Laiklik, her bireyin vicdan, ibadet ve din özgürlüğünü güvence altına alır. Hiç kimse bir dine inanmaya veya inanmamaya zorlanamaz. Devlet, vatandaşların dini inançlarına karışmaz ve herkesin kendi inancını serbestçe yaşamasını temin eder.
- Eşitlik ve Tarafsızlık: Laik devlet, tüm din ve inançlara eşit mesafede durur. Dinleri ne olursa olsun, bütün vatandaşlar kanun önünde eşittir ve ayrıcalıklı davranışlarla karşılaşmazlar.
- Eğitimin Laik Esaslara Göre Düzenlenmesi: Laiklik ilkesi, eğitimin dini bir temele göre değil, akılcı ve çağdaş esaslara göre düzenlenmesini içerir. Bu, eğitim kurumlarının ve içeriğinin din kurallarına göre belirlenmemesi anlamına gelir.
Laikliğin Önemi
Laiklik, modern bir toplum ve devlet yapısı için hayati öneme sahiptir. Toplumda fikir ve inanç ayrılıklarının düşmanlığa dönüşmesini önleyerek birlik ve beraberliği sağlar. Ayrıca, bireylerin dini inanç ve özgürlüğünü korurken, düşünce özgürlüğünün de gelişmesine olanak tanır. Laik bir yönetimde, devletin temeli akla ve bilime dayandığı için milletin çalışma ve kalkınma imkanı bulması kolaylaşır. Din, kişisel çıkarlar için bir araç olmaktan çıkarılarak vicdanlardaki kutsal yerini korur ve hurafelerden arınmış bir dindarlığın gelişmesine zemin hazırlar.
Laiklik Ne Değildir?
Laiklik, dinsizlik, din düşmanlığı veya dine baskı anlamına gelmez. Tam tersine, dinin her türlü çıkar hesaplarından uzak tutulması ve siyasete alet edilmemesidir. Laiklik, dinin toplumdaki yerini inkar etmez, ancak dinin devlet işlerine müdahalesini sınırlar ve dinin saflığını korumasına yardımcı olur.
Tarihsel Kökenleri ve Türkiye'deki Yeri
Laiklik kavramı, Batı'da özellikle Fransız Devrimi ile başlayan süreçte din ve devlet ilişkilerini düzenleyen hukuki-siyasal bir ilke olarak ortaya çıkmıştır. Türkçeye Fransızcadan geçen “laik” kelimesi, “ruhban sınıfına mensup olmayan, halktan olan” anlamındaki Yunanca “laikos” kelimesinden türemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nde laiklik, Atatürk İlkeleri'nin temel taşlarından biridir. Atatürkçü düşünce, laiklik ilkesini Türkiye Cumhuriyeti'nin ve çağdaş Türk toplumunun temel ilkelerinden biri olarak benimsemiştir. 1937'de Anayasa'da yerini alan laiklik, 1961 ve 1982 Anayasalarında da devletin temel niteliği olarak korunmuştur.