Vesayet Nedir?
Vesayet, Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenen, velayet altında bulunmayan küçüklerin ve belirli nedenlerle kısıtlanmış ergin kişilerin hak ve menfaatlerini korumayı amaçlayan önemli bir hukuki kurumdur. Bu sistem, söz konusu kişilerin hem şahsi haklarını hem de malvarlıklarını güvence altına alarak, hukuki işlemlerde onları temsil edecek bir “vasi” atanmasını öngörür.
Vesayeti Gerektiren Haller Nelerdir?
Türk Medeni Kanunu'na göre bir kişinin vesayet altına alınmasını gerektiren başlıca durumlar şunlardır:
- Yaş Küçüklüğü: 18 yaşını doldurmamış ve anne-babasının velayeti altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır. Bu durum, anne ve babanın vefatı, gaipliği veya velayet haklarının kaldırılması gibi hallerde ortaya çıkar.
- Kısıtlanma: Ergin bir kişinin belirli sebeplerle fiil ehliyetinin sınırlandırılmasıdır. Kısıtlanmayı gerektiren haller şunlardır:
- Akıl Hastalığı veya Akıl Zayıflığı: Akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle işlerini göremeyen, sürekli yardıma muhtaç olan veya başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan erginler kısıtlanır.
- Savurganlık, Alkol veya Uyuşturucu Madde Bağımlılığı, Kötü Yaşama Tarzı, Kötü Yönetim: Kendisini veya ailesini yoksulluğa düşürme tehlikesi bulunan, malvarlığını kötü yöneten erginler vesayet altına alınabilir.
- Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza: Bir yıl veya daha uzun süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan erginler kısıtlanır.
- İstek Üzerine Kısıtlanma: Yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin, kendi isteğiyle vesayet altına alınmayı talep edebilir.
Vesayet Makamları ve Vasi Atanması
Vesayet işleri, Türk Medeni Kanunu'na göre iki ana makam tarafından yürütülür:
- Vesayet Makamı: Sulh Hukuk Mahkemesi'dir. Vasi atama, vasinin görevlerini denetleme ve bazı önemli işlemlere izin verme yetkisine sahiptir.
- Denetim Makamı: Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Vesayet makamının kararlarını denetler ve kanunda belirtilen daha önemli bazı işlemler için ek izin verir.
Vasi atanması, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir “vesayet davası” ile gerçekleşir. Mahkeme, genellikle vesayet altına alınacak kişinin eşini veya yakın hısımlarından birini vasi olarak atamayı tercih eder.
Vasinin Görev ve Yetkileri
Vasi, vesayet altındaki kişinin kişiliği ve malvarlığı ile ilgili tüm menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür. Ancak vasinin her işlemi yapma yetkisi sınırlıdır. Özellikle taşınmaz alım satımı, ödünç verme/alma, dava açma, uzun süreli kira sözleşmeleri gibi önemli işlemler için vesayet makamının (Sulh Hukuk Mahkemesi) izni gereklidir. Bazı istisnai durumlarda ise hem vesayet makamının hem de denetim makamının (Asliye Hukuk Mahkemesi) izni aranır, örneğin evlat edinme veya mirasın reddi gibi konularda.
Vesayetin Sona Ermesi
Vesayet, vesayeti gerektiren durumun ortadan kalkmasıyla veya ilgili kişinin talebi üzerine mahkeme kararıyla sona erdirilebilir. Örneğin, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanan bir kişinin iyileştiğini gösteren resmi sağlık kurulu raporuyla vesayet kaldırılabilir.