Adli Kontrol Kararı Nedir?
Adli kontrol kararı, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında düzenlenen, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama nedenleri bulunmasına rağmen, tutuklamanın orantısız veya gereksiz görüldüğü durumlarda uygulanan bir koruma tedbiridir. Bu karar, kişinin cezaevine gönderilmeden, ancak belirli yükümlülüklere tabi tutularak yargılanmasına olanak tanır. Amacı, yargılama sürecinin sağlıklı ilerlemesini sağlamak ve şüpheli veya sanığın kaçmasını, delilleri karartmasını veya mağdur üzerinde baskı kurmasını engellemektir.
Adli Kontrol Şartları ve Kararı Kim Verir?
Adli kontrol kararı verilebilmesi için öncelikle kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve tutuklama nedenlerinin bulunması gerekir. Ancak, tutuklama tedbirinin ağırlığı göz önüne alınarak, daha hafif bir alternatif olarak adli kontrol tercih edilebilir.
- Soruşturma Aşamasında: Cumhuriyet savcısının talebi üzerine Sulh Ceza Hâkimi tarafından verilir.
- Kovuşturma Aşamasında: Yargılamayı yapan mahkeme (Asliye Ceza Mahkemesi veya Ağır Ceza Mahkemesi) tarafından re'sen veya savcının talebi üzerine verilebilir.
Adli Kontrol Tedbirleri Nelerdir?
Adli kontrol kararı ile şüpheli veya sanığa çeşitli yükümlülükler getirilebilir. Bu yükümlülükler, suçun niteliğine ve kişinin durumuna göre değişiklik gösterebilir. Başlıca adli kontrol tedbirleri şunlardır:
- Yurt dışına çıkış yasağı.
- Belirlenen yerlere (örneğin karakola) düzenli olarak başvurarak imza atmak.
- Hakim tarafından belirlenen merci veya kişilerin çağrılarına uymak.
- Her türlü taşıtı veya bazılarını kullanmaktan men edilmek ve sürücü belgesini teslim etmek.
- Uyuşturucu, alkol bağımlılığından arınmak amacıyla tedavi veya muayene tedbirlerine tabi olmak.
- Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak belirlenen bir güvence miktarını yatırmak.
- Silah bulunduramamak veya taşıyamamak, sahip olunan silahları adli emanete teslim etmek.
- Konutunu terk etmemek (ev hapsi).
- Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek veya belirlenen yerlere gitmemek.
Adli Kontrol Süresi ve İhlali
Adli kontrol süresi, suçun türüne göre farklılık gösterir. Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde en çok iki yıldır ve zorunlu hallerde bir yıl daha uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde ise en çok üç yıldır ve uzatılabilir. Çocuklar için bu süreler yarı oranında uygulanır.
Adli kontrol yükümlülüklerine kasten uyulmaması durumunda, yetkili yargı mercii, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, şüpheli veya sanık hakkında hemen tutuklama kararı verebilir.
Adli Kontrol Kararına İtiraz ve Kaldırılması
Adli kontrol kararlarına karşı, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz, kararı veren merciye sunulur ve bir üst mahkeme tarafından değerlendirilir (örneğin, Sulh Ceza Hakimliği kararlarına karşı Asliye Ceza Mahkemesi).
Şüpheli veya sanığın talebi üzerine, Cumhuriyet savcısının görüşü alındıktan sonra hakim veya mahkeme beş gün içinde adli kontrolün kaldırılmasına karar verebilir. Ayrıca, adli kontrol yükümlülüğünün devam edip etmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla re'sen gözden geçirme yapılır.
Adli kontrol ile denetimli serbestlik kavramları karıştırılmamalıdır. Adli kontrol, yargılama devam ederken uygulanan bir tedbirken, denetimli serbestlik kesinleşmiş cezanın infazı aşamasında uygulanır.