Kanlı Ay Tutulması Nedir?
Kanlı Ay, tam ay tutulması sırasında Ay'ın bakır veya kırmızı tonlarında görünmesiyle oluşan dramatik bir gök olayıdır. Bu büyüleyici renk değişimi, Ay'ın Dünya'nın gölgesine tamamen girdiği zaman meydana gelir.
Ay Neden Kırmızı Görünür?
Ay'ın bu kızıl rengi almasının ardındaki bilimsel neden, Güneş ışığının Dünya'nın atmosferinde kırılması ve saçılmasıdır. Güneş ışığı, Dünya atmosferine girdiğinde, kısa dalga boylu mavi ışık daha fazla dağılırken, uzun dalga boylu kırmızı ışık daha az dağılır ve atmosferden geçerek Ay yüzeyine ulaşır. Bu durum, gün doğumu ve gün batımı sırasında gökyüzünün kırmızımsı görünmesine neden olan Rayleigh saçılımı adı verilen aynı fiziksel mekanizma ile açıklanır.
Kanlı Ay Tutulması Nasıl Gerçekleşir?
Ay tutulması, Dünya'nın Güneş ile Ay arasına girmesi sonucu, Dünya'nın gölgesinin Ay üzerine düşmesiyle meydana gelir. Kanlı Ay tutulması ise, Ay'ın Dünya'nın tam gölgesine (umbra) girmesiyle gerçekleşen tam ay tutulmasının özel bir türüdür. Ay tutulmaları üç farklı şekilde gerçekleşebilir:
- Tam Ay Tutulması: Ay, tamamen Dünya'nın gölgesine girer ve Kanlı Ay görünümünü alır.
- Parçalı Ay Tutulması: Ay'ın bir kısmı Dünya'nın gölgesine girer.
- Yarım Ay Tutulması (Penumbral Ay Tutulması): Ay, yalnızca Dünya'nın yarı gölgesine girer ve bu durum genellikle çok belirgin değildir.
Kanlı Ay tutulmaları her tam ay tutulması sırasında gerçekleşmez ve Ay'ın yörüngesi ile Dünya'nın gölgesinin konumu gibi faktörlere bağlı olarak genellikle birkaç yılda bir görülür.
Kanlı Ay Tutulmasını Gözlemlemek
Ay tutulmaları, diğer bazı gök olaylarının aksine, özel bir ekipman, zamanlama veya beceri gerektirmez. Çıplak gözle güvenle izlenebilirler. En net gözlem için ışık kirliliğinin az olduğu, kentsel alanların merkeze uzak bölgeleri ve kırsal alanlar tercih edilebilir.
Kanlı Ay ve Deprem İlişkisi İddiaları
Kanlı Ay tutulmalarıyla ilgili olarak zaman zaman sosyal medyada veya bazı çevrelerde deprem iddiaları gündeme gelmektedir. Ancak bilim insanları, ay tutulmaları, dolunaylar veya gezegen dizilimlerinin depremlerle doğrudan bir ilişkisi olmadığını vurgulamaktadır. Deprem Bilimci Serkan İçelli gibi uzmanlar, bu tür iddiaların bilimsel bir dayanağı olmadığını ve dezenformasyon içerdiğini belirtmektedir. Gökyüzündeki olayların yeryüzü tektoniği üzerinde etkisi bulunmamaktadır.